Arama sonuçları: 96 sonuç bulundu.

Üstad 1. Mektup 3. Sualde "cehennem nerededir" sorusunu cevaplarken haşir meydanını, dünyanın yörüngesi, yani gezdiği daire olarak ifade ediyor. Nasıl oluyor, alem-i ahiret, alem-i şehadette bir yerlerde tarif ediliyor? Alem-i ahirete ait bazı manaları güneş sistemi içinde maddi bir yerlerde düşünmek doğru mudur? 
Âlem-i mana, âlem-i misal ve lem-i şehadetin manaları nedir?
"Ve şu âlem-i gayb ve şehâdet kitabının müfessiri" ne demek, izah eder misiniz?
BİRİNCİ MEDAR: Dikkat edilse, şu kâinatın umumunda bir nizam-ı ekmel, bir intizam-ı kasdî vardır. Her cihette reşehat-ı ihtiyar ve lemaat-ı kasd görünür. Hattâ herşeyde bir nur-u kasd, her şe'nde bir ziya-yı irade, her harekette bir lem'a-i ihtiyar, her terkibde bir şu'le-i hikmet, semeratının şehadetiyle nazar-ı dikkate çarpıyor. İşte eğer saadet-i ebediye olmazsa, şu esaslı nizam, bir suret-i za...
"Ehl-i keşfin küre-i arzda ifrîtlere mahsûs tabakasını bin senelik bir mesâfe görmeleri, âlem-i şehâdete âit küre-i arzın çekirdeğinde değil, belki âlem-i misâlîdeki dallarının ve tabakalarının tezâhürüdür." cümlesini açıklar mısınız?
“ Karıncayı emîrsiz, arıyı ya‘sûbsuz bırakmayan kudret-i ezeliye, elbette beşeri nebîsiz bırakmaz. Âlem-i şehâdetteki insanlara inşikāk-ı kamer bir mu‘cize-i Ahmediye (asm) olduğu gibi, mi‘râc dahi âlem-i melekûtteki melâike ve rûhâniyâta karşıbir mu‘cize-i kübrâ-yı Ahmediyedir (asm) ki, nübüvvetinin velâyeti bu kerâmet-i bâhire ile isbat edilmiştir. Ve o parlak zât, berk ve kamer gibi melekûtte ş...
"Sonra o yolcu dağlarda ve sahrâlarda fikriyle gezerken, eşcâr ve nebâtât âleminin kapısı fikrine açıldı. Onu içeriye çağırdılar: “Gel, dâiremizde de gez. Yazılarımızı da oku” dediler. O da girdi, gördü ki: Gayet muhteşem ve müzeyyen bir meclis-i tehlîl ve tevhîd ve bir halka-i zikir ve şükür teşkîl etmişler. Bütün eşcâr ve nebâtâtın envâ‘ları, bil’icmâ‘ beraber لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ diyorlar...
"Eğer namaz kılmazsan, senin o günkü âlemin zulümatlı ve perişan bir halde gider. Senin aleyhinde âlem-i misalde şehadet eder." Bu cümleyi izah eder misiniz?
Âyetül Kübra Risalesinde geçen enbiya âleminin yani peygamberlerin Cenab-ı Hakk'ın varlığına ve birliğine olan şehadetlerini nasıl anlamalıyız?
"Küre-i arz, âlem-i şehâdette bir çekirdektir; âlem-i misâlî ve berzahîde ise, bir büyük ağaç gibi, semâvâta omuz omuza olacak bir azamettedir."  cümlesini açıklar mısınız?