“İkinci kısım ise, en evvel esbabı sever ve bu muhabbetini Allah’ı sevmeye vesile yapar. Bu kısım muhabbet, topluluğunu muhafaza edemez, dağılır. Ve bazen de kuvvetli bir esbaba rast gelir. Onun muhabbetini mânâ-yı harfiden mânâ-yı ismiye çeker. Helâkine sebep olur. Şayet Allah’a vâsıl olsa da vusulü nâkıs olur.”
Bu paragrafta geçen “bu kısım muhabbet topluluğu muhafaza edemez” ne demektir?
Birinci Sözde geçen "Bütün mevcudatın lisan-ı haliyle vird-i zebanıdır"cümlesini izah eder misiniz?
Cebr-i mutavvassıt tam olarak ne demektir ve neden Eşariler için bu tabir kullanılmıstır, izah eder misiniz ?
Cehennem ateş dolu bir yer mi? İnsanın sadece derisi mi yanacak? Cehennem azabının dehşeti ve çeşitliliği hakkında bilgi verir misiniz?
Cenabı Hak, ilk başta yarattı nizamı kurdu. Sonra (haşa) çekildi diyenler var. Nasıl cevap vermemiz icap ediyor?
Cennette Allah'ın izni ile bana verilecek yerde hayal türü kişilerde sohbet etmek, normal bir yaşam(Ahlaklı bir şekilde) sürdürmek mümkün müdür?
Cennette zaman kavramı olacak mı? Zira dünyada zaman ve mekan ile kayıtlı olan insan cennette bir çok nimete mazhar olacak ve bu mazhariyet için zaman kavramı ortadan kalkacak mı? Aynı anda birden çok yerde olmak ile mekandan bir nebze kurtulma gibi.
Gençlik Rehberinde geçen, "evet, bu cihan harbinden daha büyük bir hakîkat, daha azîm bir hâdise hükmettiği için, cihan harbi ona nisbeten çok ehemmiyetsiz düşüyor. Çünki bu cihan harbinde iki hükûmet, küre-i arzın hâkimiyeti için mürâfaa ve muhâkeme da‘vâsında bulunmaları içinde iki muazzam dinin musâlaha ve sulh mahkemesine barışmak da‘vâları açılarak; ve dinsizliğin dehşetli cereyânı da semâvî ...
Izdırari kadere çocukluk girer mi? Ergenlik dönemine kadar olan kısım ızdırari kadere mi girer? Çocukluk dönemini biz belirliyebilir miydik? Ergenlik döneminden itibaren mi İhtiyari kader mi başlar? Ergenlik dönemine kadar olan kısmı Allah mı belirler?
"O çare ise şudur ki o cüz-i ihtiyarîden dahi vazgeçip, irade-i İlahiyeye işini bırakıp, kendi havl ve kuvvetinden teberri edip, Cenab-ı Hakk’ın havl ve kuvvetine iltica ederek hakikat-i tevekküle yapışmaktır. " 17. Söz'ün zeylinde geçen bu kısmındaki "cüzi ihtiyariden vazgeçmeyi" nasıl anlayacağız? İzah eder misiniz?