Sünühat'ta geçen, "İhtiyaç, medeniyetin üstadıdır. Sıkıntı, sefahatin muallimidir." cümlesini nasıl anlamalıyız?
"Kudret-i Fâtıra, ihtiyaç ile, hususan açlık ihtiyacıyla, başta insan, bütün hayvanâtı gemlendirip nizâma sokmuş. Hem âlemi herc ü mercden halâs edip, hem ihtiyacı medeniyete üstâd ederek terakkıyâtı te’mîn etmiştir."
Bu cümlenin manası nedir? Üstad kimdir veya nedir?
Namazla ilgili bir kitapta okumuştum. Bir kişi Cuma namazını baştan sona kurallarına göre kılarsa iki Cuma arasi günahlarının affedileceği yazıyordu. Bu kişi iki Cuma arasi kul hakkına girebilir, evladını dövebilir veya zina yapabilir. Peki bu nasıl olur o zaman?
1. "Onlara bir iyilik gelirse bu Allah'tandır derler. Onlara bir kötülük gelirse bu senin yüzündendir derler. De ki hepsi Allah tan dir." (Nisa, 78) Sana ne iyilik gelirse Allah'tandır, sana ne kötülük gelirse kendindendir. "Nisa, 79" Bu iki ayeti nasıl anlamak lazım. Zahiren zıt gibi duruyor?
2. "Allah hiçbir adamın içine iki kalp koymamıştır." (Ahzap, 4) Halbuki iki kalpli insanların doğduğu ol...
Üçüncü nokta şudur: O Zât-ı Zülcelâl’in iki vasf-ı kemâlden iki şer‘i tecellî. Vasf-ı irâdeden gelen meşîetle takdîrdir, o da şer‘-i tekvînî. Vasf-ı kelâmdan gelen şerîat-ı meşhûre. Teşrîî evâmire karşı itâat, isyannasıl olur, öyle de tekvînî evâmire itâat ve isyan olur. Birincisi gāliben dâr-ı uhrâda görür mücâzâtı, sevabı. İkincisi ağleben dâr-ı dünyâda çeker mükâfât ve ikābı. Meselâ nasıl, sabr...
İkinci Söz'deki "Bütün sadalar ise ya vazife başlamasındaki zikir ve tesbih ve paydostan gelen şükür ve tefrih veya işlemek neşesinden neşet eden nağamattır" cümlesini nasıl anlamalıyız?
"İkindi namazını terkeden kimsenin işlediği amelleri boşa gider." (Buhârî, Mevâkît 15; Müslim, Mesacid: 35) Böyle bir hadis gördüm. İkindi namazının gaflet sebebiyle yetişememe/ terki hususunda geçmişte işlediğimiz tüm sevaplar boşa mı gitmiş oluyor? Bu hadisi nasıl anlamalıyız?
Hastalık zamanında ilaç kullanmak nasıldır ve kullanıldığında ihlas zedelenir mi?
Bediüzzaman hazretleri bir yerde "“Vicdanın ziyası ulum-u diniyedir. Aklın nuru fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecelli eder." demektedir. Ancak 11. recada "ulûm-u felsefiyeyi, ulûm-u İslâmiye ile beraber havsalama doldurmuştum. O ulûm-u felsefiyeyi pek yanlış olarak ma‘den-i tekemmül ve medâr-ı tenevvür zannetmiştim. Halbuki o felsefî mes’eleler, ruhumu çok fazla kirletmiş ve te...
Kader Risalesi'nde geçen "ilim maluma tabidir" kaidesini nasıl anlamak gerekir?