Arama sonuçları: 2334 sonuç bulundu.

Bir Müslüman'ın Cennet'e karşı olan bakış açısı nasıl olmalıdır? İhlası zedeler diye Cennet ve dahi diğer gerek dünyevi, gerek uhrevi faydaları hiç akla getirmemeye çalışmak ne kadar münasiptir? Sırat-ı Müstakim üzere olmaya çalışmak için bu konuda ne yapmak gerekir?
Bütün ibadetlerde kalben niyet nasıl olur?
İbadetlerle iman arasında nasıl bir ilişki vardır?
İbn-i Teymiye'nin fikirleri sıhhatli midir? Risale-i Nur nasıl bakıyor?
İçtihad kapısı kapanmış mıdır? Risale-i Nur bu hususa nasıl cevap veriyor?
İdam-ı ebedi ve ebedi haps-i münferid nasıl oluyor? Hakiki adem yoktur. Kafir ebediyyen cehennemde kalacak, yok olmayacak. Ebedi hapsi münferid nedir? Fasık cehennemde diğer fasıklarla beraber yanacak. Günahını çektikten sonra imanı varsa tekrar cennete girecek diye biliyorum. Münferit ve ebedi olmasını anlamadım.
1-Tam ihlasa nasıl muvaffak olunur? İhlası kazanmamız için neler yapabiliriz? 2-İhlas suresinin bildiğimiz ihlasla bağlantısı nasıldır?
25. Söz 2. surette geçen  قُلْ هُوَ اللهُ أَحَدٌ’de altı cümle var: "üçü müsbet, üçü menfi. Altı mertebe-i tevhidi ispat etmekle beraber, şirkin altı envâını reddeder. Herbir cümlesi, öteki cümlelere hem delil olur, hem netice olur. Çünkü herbir cümlenin iki mânâsı var. Bir mânâ ile netice olur, bir mânâ ile de delil olur. Demek, Sûre-i İhlâsta otuz Sûre-i İhlâs kadar, muntazam, birbirini ispat ed...
İhlas, kelime manası ile kısaca amellerde Allah’ın rızasını gözetmek demektir. Peki ihlas sûresinin adının ihlas olmasının hikmeti nedir? Ve bu sûre içerisinde ihlasın kelime manası olan (Allah rızasından) bahsedilmektedir mi? İhlasa işaret eden bir manası da var mıdır?
Azîz, gayretli, ciddî, hakîkatli, hâlis, dirâyetli kardeşim, Bizim gibi hakîkat ve âhiret kardeşlerin, ihtilâf-ı zaman ve me­kân, sohbetlerine ve ünsiyetlerine bir mâni‘ teşkîl etmez. Biri şarkta, biri garbda; biri mâzîde, biri müstakbelde; biri dünyada, biri âhirette olsa da beraber sayılabilirler. Ve sohbet edebilirler. Hususan bir tek maksad için bir tek vazîfede bulunanlar, birbirinin aynı hük...