Bakara süresi 31. Ayette Adem'e isimlerin hepsini ögretti; şeklindeki ayette.
Burada öğretilen isimler "sadece Allah vardı başka birşey yoktu" ve "Allah kainatı yaratmayı murad etti ve yarattı" ile başlayan yaratma hadisesiyle ilgili kıyamete kadar yarattığı bütün kainattaki herşeyin ismini mi öğretti? Mesela güneş, ay, yıldızlar, ağaç, toprak, bunları öğretti ve şimdilerde telefon, bilgisayar, ...
Anne, baba, evlat hrıstiyan, başka din duymamış böyle kimselerin ahiretteki hali nedir?
“Elbette o Zât-ı Vâcibü’l-Vücûd’un vücûb-u vücûduna ve kudsiyetine lâyık bir tarzda ve istiğnâ-yı zâtîsine ve gınâ-yı mutlakına muvâfık bir sûrette ve kemâl-i mutlakına ve tenezzüh-ü zâtîsinemünâsib bir şekilde hadsiz bir şefkat-i mukaddesesi ve nihâyetsiz bir muhabbet-i münezzehesi vardır. Elbette o şefkat-i mukaddeseden ve o muhabbet-i münezzeheden gelen hadsiz bir şevk-i mukaddes vardır. Ve o ...
Bazı kimseler Allah'a ulaşmaya sadece üç vesile vardır diyorlar. Bunlar; Esmaül Hüsna, Dua ve Salih Amelin olduğu ifade ediliyor. Allah'a sadece bu üç vesile ile mi ulaşılır, başka vesileler de var mıdır? Sünnet-i Seniye bir vesile değil midir?
"Herhangi bir beşer ile Allah’ın konuşması ancak vahiy ile yahut perde arkasından ya da bir elçi gönderip, izni ile, dilediğini vahyetmesi şeklinde olabilir. Muhakkak ki O çok yücedir, engin hikmet sahibidir." ( Şûrâ, 51) Bu âyet, Allah u Teala'nın insanlarla ancak 3 farklı yolla iletişim kuracağını söyler. Allahu Teala'nın başka bir iletişim yolu yaratıp o iletişim yoluyla bizimle konuşması mümk...
Mesela ölünün arkasından yasin okumak ölünün günahlarının affına ve sevaba nail olmasına vesile olurmuş. Peki ya yakınları yoksa o kişinin başkaları kadar yasin okuyacak sevenleri yoksa o insanın durumu ne olur? Allah o insana arkasından yasin okuyacak birilerini bile nasip etmemiş mi oluyor acaba ?
Evlâd, anne ve babasının günahının bedelini öder mi? Çevremde çok söyleniyor; birinin çocuğu olmazsa anne babanın adına çok tövbe et, sadaka ver hatta kurban kestir diyorlar. Ya da başkasının evladı asiyse onlara aynı tavsiyelerde bulunuyorlar, duası kabul olmuyorsa yani ne sıkıntı varsa bunlara bağlayıp yapanın sıkıntıdan kurtulduğunu söylüyorlar, hatta dedesinin kaç kuşak ötesinin günahı o evlad...
Bakara Suresinde mealen, "evlere kapılarından girin" şeklinde bir ifade var ve cahiliye dönemindeki bir geleneğin ilgası için nazil olmuştur. Kur'an da bu tür başka ayetler de vardır. Tüm zamanlara hitab eden yüce Kur'an'da görünüş itibariyle sadece cahiliye dönemine hitab eden bu tür ayetlerin olmasının hikmetleri neler olabilir?
Risale-i Nur'da, "(Bahar mevsiminde) bütün ağaçları ve otların köklerini ve bir kısım hayvanları aynen ihya edip iade ediyor. Başkalarını da ayniyet derecesinde bir misliyet suretinde icad ediyor." deniliyor.
Buradaki ayniyet ve misliyet kavramlarından ne anlamalıyız? "
"Hazret-i Mevlânâ’nın üfürdüğü neyden tuğyan ve feyezan eden, Hazret-i Ali’nin (kerremallahu veche) kuyuya söylediği esrar-ı hakikatten başka nedir? Farkı nerededir ki, o ney, o kuyuda hâsıl olan kamıştandır." Barla Lahikasında geçen bu cümleyi izah eder misiniz?