Bediüzzaman Hazretleri çok yerlerde Risale-i Nur Kur'an'ın bir mucize-i maneviyesidir diyor. Risale-i Nur 'un Kuranın manevi bir mucizesi olması ne demektir?
Bediüzzaman Hazretleri, eskiden medresede 15 senede kazanılan tahkiki (çok kuvvetli) imanı, Risale-i Nur'un, 15 haftada, hatta tam kabiliyetlilere 15 saatte verebildiğini söylüyor. Risale-i Nur'un bunu kazandırabilmesinin sırrı nedir?
Üstad Bediüzzaman Hazretleri, mükerrer yerlerde Risaleler için, Kuran'dan ilhamen kendisine yazdırıldığını, kaynağının başka dini veya fenni kitaplar olmadığını söylüyor. Fakat okurken, bazen meşhur İslam alimlerinden yaptığı nakillerle, bazen de fen bilimlerinden getirdiği izahlarla karşılaşıyoruz. Bu durumda nasıl Kur'an'dan mülhem olmuş oluyor?
Risale-i Nur'da çok sık geçen âlem-i mana, âlem-i harici ve âlem-i gaybînin anlamı nedir ?
Risaledeki yazılar, bilgiler başka kitaplarda yok. Ama eski kelimeler lugatlar çok olduğu için anlamakta büyük zorluk çekiyorum. Ne önerirsiniz?
Risaleleri elimizden geldiğince yazmaya çalışıyoruz. Bakarak risale yazmanın Osmanlıca yazısını kolay öğrenmede faydası olacağını düşünüyorum. Bu sebeple risaleleri mürekkeple kopya ederek değil de, bakarak kurşun kalemle yazmamızda aynı sevabı kazanır mıyız?
Risale-i Nur hizmeti devam ettikçe yazı hizmetinin de devam edeceğini ve elzem olduğunu isbat eden Risale-i Nur'dan bazı ifadeler gösterebilir misiniz?
İnsanlara imani hakikatleri tebliğ etmekten korkan veya riya olur düşüncesiyle çekinen birisi bu halden nasıl kurtulabilir? Her ortamda iman hakikatlerini (mesela seyahatte yanımıza oturan birsine veya arkadaş ortamlarında) anlatma sorumluluğumuz var mıdır? Tebliğ konusunda bilgi verir misiniz?
“Farz ve vaciplerde ve şeairi islamiyede ve sünneti seniyenin ittibaında ve haramların terkinde riya giremez. İzharı riya olamaz. Meğer gayet zaafı imanla beraber, fıtraten riyakâr ola.” Burada farz, vacip, şeairi islamiye, sünnetti seniye ve haramların terki dışarısında kalan bir ibadet yoktur? Şeaire taalluk etmeyen ve sünnet olmayan bir ibadet nasıl olabilir?
"Evet, zîhayatın bedeninde şahm suretinde iddihar edilen rızk-ı fıtrî, hadd-i vasat olarak kırk gün mükemmelen devam eder. Hattâ bir marazın veya bir istiğrak-ı ruhanî neticesinde iki kırkı geçer." Burda maraz da açlık nasıl uzuyor ve rızk-ı fıtri ne demektir?