“İnsan, nisyândan alındığı için, insan nisyâna mübtelâdır. Nisyânın en fenâsı da nefsin unutulmasıdır. Fakat hizmet, sa‘y ve tefekkür zamanlarında nefsin unutulması, yani nefse bir iş verilmemesi dalâlettir. Hizmetler görüldükten sonra, neticede, mükâfât zamanlarında nefsin unutulması kemâldir. Bu i‘tibârla ehl-i dalâlet ile ehl-i kemâl, nisyân ve tezekkürde müteâkistirler.” Burada Hz. Üstad nefsi...
"Sultan merhum Abdülhamid Hanın sabık içtimaî kusuratı" diyor üstad. Abdülhamid Han Hazretleri sabık (önceki) içtimaî kusuratları nelerdi.
Birde üstadın meşrutiyet tasavvuru nedir. Genel olarak meşrutiyet derken neyi kastediyor üstadımız?
Üstad 11. Lemada "bu fakir Said eski Said den çıkmağa çalıştığı bir zamanda, rehbersizlik den ve nefsi emmarenin gururunan gayet müdhiş ve manevi bir fırtına içerisinde akıl ve kalbim hakaik içerisinde yuvarlandılar." diyor. Burada rehbersizlikten ifadesi akıl ve kalbim hakaik içerisinde yuvarlandılar ile neyi kasd ediyor. İzah eder misiniz?
Barla lahikasının 1. Fıkrasında Hulusi ağabey üstadımıza: Son iki mektubunuzda sual edilen hususa cevap vermekliğim emir buyuruldu, diyor. Üstadımız Hulusi ağabeye ne sormuş?
İhlas risalesi 3. düsturda geçen "beni de ihlasa sokarsınız" cümlesini üstad niçin kullanmış. Biz üstadımızın ihlaslı olduğuna canu gönülden inanıyoruz. Bu cümlede üstadımız ne kast etmiş olabilir?
''Bitlis vilâyetine tâbi Nurs köyünde doğan ben, talebe hayatımda rastgelen âlimlerle mücâdele ederek, ilmî münakaşalarla karşıma çıkanları inâyet-i İlâhiye ile mağlûp ede ede İstanbul’a kadar geldim'' (Şualar) Üstadın ifade ettiği ''münakaşa,mücadele'' ifadeleri o zamanın eğitim anlayışından mı ileri geliyor?
Risale-i Nur'da Emirdağ lahikası 43. mektubun son 3 satırında geçen "Zaten ben uveysî bir surette doğrudan doğruya hakikat dersimi Gavs-ı Azam ks. Ve Zeynel Abidin Ra. ve Hasan Ra. ve Hüseyin Ra. vasıtasıyla İmam Ali'den ra. almışım" cümlesinde geçen uveysî bir surette doğrudan doğruya ders almayı nasıl anlamalıyız?
Feza alemi yani uzay boşluğunda insan gibi maddi vücudları olan somut varlıklar(Uzaylılar) var mıdır? (Melek ve diğer ruhani varlıkları kasdetmiyorum)
"Hem zeval ve fenâya maruz bütün güzel mahlûkatın arkasında bir cemâl-i münezzeh ve hüsn-ü mukaddes ihsas eden bir nakış ve tahsin ve san’at ve tezyin ve ihsan ve tenvir-i daimîyi görür." cümlesini izah eder misiniz?
29. Söz Melaike bahsinde geçen "Yakin-i şuhudîden" kasıt nedir?
“Hem hiç mümkün müdür ki, şu ehl-i edyânın bu icmâ‘-ı azîmin senedi, bir hads-i kat‘î olmasın? Bir yakîn-i şuhûdî olmasın? Hem hiç mümkün müdür ki, o hads-i kat‘î, o yakîn-i şuhûdî hadsiz emârelerden ve o emâreler hadsiz müşâhedât vâkıalarından ve o müşâhedât vâkıaları şeksiz ve şübhesiz, mebâdî-i zarûriyeye istinâd etmesin?” Bu kıs...