Şükr-ü örfî ne demektir? Bir tohumun ağaç olmasını onun şükr-ü örfîsi olarak düşünebilir miyiz?
11. Lem'ada geçen, "Tabakāt-ı evliyâ içinde en parlağını ve en haşmetlisini ve en letâfetlisini ve en emniyetlisini, sünnet-i seniyeye ittibâı, esâs-ı tarîkat ittihâz edenleri gördüm." cümlesini nasıl anlamalıyız? Bazı evliyalar sünneti esas yapmamışlar mı?
Şuunat nedir? İzah eder misiniz?
Namazı tadil-i erkan ile kılmak ne demektir? Namaz surelerini eksiksiz okumak da buna giriyor mu? Eğer okuma hataları namazı bozuyorsa, bu güne kadar kılınan namazları kaza etmek mi gerekir?
“Âlem-i şehâdet, avâlimü’l-guyûb üstünde tenteneli bir perdedir.” Cümlesini izah eder misiniz?
Zorlaştırmayın Kolaylaştırın hadisine istinaden Top sakalın hükmü nedir? Bırakmakta sakınca var mı? Niyet daha önemli değil mi? Bir de dinde sorulan sorulara neden hep itici(tabir-i caizse) cevaplar veriliyor. Dinimizi sevdirmek adına nasıl adımlar atılmalı?
"Üçüncü Nokta: Kerâmet, mu‘cize gibi Cenâb-ı Hakk’ın fiilidir, hediyesidir, ihsânıdır, ikrâmıdır. Beşerin fiili değildir. O kerâmete mazhar olan zât ise, bazen biliyor, bazen bilmiyor. Fakat vukūundan sonra bilir. Kerâmete mazhariyetini kablelvukū‘ bilen ve ikrâm-ı İlâhîye ihtiyârıyla tevfîk-i hareket eden kısım, eğer enâniyetten bütün bütün tecerrüd etmiş ise ve Hazret-i Gavs (ks) gibi kudsiyet kesb etmiş ise, Cenâb-ı Hakk’ın izniyle o kerâmetin her tarafını bilerek kendisi sâhib çıkar, bilir ve bildirir. Fakat bununla beraber, madem o kerâmet ikrâmdır; bütün tafsîlâtıya kerâmet sâhibine de meşhûd olması lâzım değildir. Bu sırra binâen, Hazret-i Şeyh i‘lâm-ı Rabbânî ile ve izn-i İlâhî ile bu asrı görmüş ve hizmet-i Kur’âniyenin etrafında bizleri müşâhede etmiş. Bizlere nazar-ı şefkatle bakmış." Soru
Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri izah eder misiniz?
Üstad Hazretleri, hayatnın Eski ve Yeni Said dönemlerini etraflıca Risale-i Nurlar'da ve tarihçesinde izah etmiş. Fakat üçüncü bir Said döneminden de kısaca bahs ediyor. Üçüncü Said dönemi nasıl bir dönemdir? Bir kısım insanlar bu dönemde siyasetle alaka kurduğunu söylüyorlar. Bu iddia doğru mudur?
Tevafuklu Kur'an'ın hattatı, Risale-i Nur'un serkatibi Husrev Efendi Üstadımız hakkında bir sitede şöyle bir soru gördüm. Demişler ki: "Üstad hayattayken Hüsrev Efendi ile arasının açıldığı söyleniyor. Hüsrev Efendi ki Üstad'ın Risalelerde çok övdüğü ve Risalelerde birçok mektubu geçen bir kişidir. Neden Üstad izin verdiği halde Latin harflerine karşı çıkmış?" Bediüzzaman Üstadımız latin harflerin...
Bediüzzaman Hazretleri hayatta iken, Risale-i Nur Talebeleri'nin kendisinden sonra bölünmemeleri için ikazlarda bulunmuş mudur?