“ Karıncayı emîrsiz, arıyı ya‘sûbsuz bırakmayan kudret-i ezeliye, elbette beşeri nebîsiz bırakmaz. Âlem-i şehâdetteki insanlara inşikāk-ı kamer bir mu‘cize-i Ahmediye (asm) olduğu gibi, mi‘râc dahi âlem-i melekûtteki melâike ve rûhâniyâta karşıbir mu‘cize-i kübrâ-yı Ahmediyedir (asm) ki, nübüvvetinin velâyeti bu kerâmet-i bâhire ile isbat edilmiştir. Ve o parlak zât, berk ve kamer gibi melekûtte ş...
"Şu Cehennem-i Suğrâ, Cehennem-i Kübrâya ait çok vezâifi, dünyada ve âlem-i berzahta görmüş ve ehâdislerle işaret edilmiştir." (Mektubat) İfadesini nasıl anlamamız gerekiyor?
"Mi‘râc ise, velâyet-i Ahmediyenin (asm) kerâmet-i kübrâsı, hem mertebe-i ulyâsı olduğundan, risâlet mertebesine inkılâb etmiş." Efendimizin miraçdan önceki hali velayet miydi?
Âyetül Kübra Risalesinde geçen enbiya âleminin yani peygamberlerin Cenab-ı Hakk'ın varlığına ve birliğine olan şehadetlerini nasıl anlamalıyız?
Kur’ân’ın âyetü’l-kübrâsının iki tefsiri olan iki Âyet i Kübrâ risalelerinde hadiste belirtilen bir saat tefekkür var mıdır? Varsa nasıldır?
"Nasıl ki bir saatin saniyeleri ve dakikaları ve saatleri ve günleri sayan haftalık saatin milleri birbirine benzer, birbirini isbat eder. Saniyelerin hareketini gören, sâir çarkların hareketlerini tasdîk etmeye mecbûr olur. Aynen öyle de, semâvât ve arzın Hâlik-ı Zülcelâl’inin bir sâat-i kübrâsı olan bu dünyanın saniyelerini sayan günler ve dakikalarını hesab eden seneler ve saatlerini gösteren a...
“Çünki nasıl, merkezî bir nakış, her tarafından gelen atkı ve iplerin intizâmından ve vaz‘iyetlerinden hâsıl oluyor. Öyle de, kâinâtın dâire-i kübrâsında, bin bir ism-i İlâhî’nin cilvesinden uzanan nûrânî atkılar, kâinât sîmâsında öyle bir sikke-i rahmet içinde bir hâtem-i rahîmiyeti ve nakş-ı şefkati dokuyor ve öyle bir hâtem-i inâyeti nesc ediyor ki, güneşten daha parlak, kendini akıllara göster...
Üstat Hazretleri 7.Şuanın hapse girmeye sebep olduğunu ve aynı zamanada necata da sebeb olduğunu söylüyor. Bu hapis Denizli hapsi mi? Eğer cevap evetse bildiğim kadarıyla Ayet-el Kübra 1938 de Kastamonu'da telif edilmiş. Fakat Denizli hapsi 1943 lerde. Nasıl olur da 38 de telif edilsin de 43 te hapse sebep olsun? Yaklaşık 5 senelik bu farkı nasıl anlamalıyız?
Ayet'ül-kübra risalesinde sayfa 113 te ( Birinci Makam’ın on birinci mertebesinde ) sayfa 114 de (Birinci Makam’ın on üçüncü mertebesinde) diye ifade geçiyor.... O zaman 1.Makamın 12.Mertebesi nerede?
Velayet-i suğra, velayet-i vusta ve velayet-i kübra birbiri peşi sıra gelen mertebeler midir? Velayet-i suğranın kutbiyete, vustanın gavsiyete, kübranın ferdiyete baktığı doğru mudur? Makam-ı ferdiyet salt velayet-i kübraya ait bir mazhariyet midir?