- İhlas risalesinde “ istemeyen bir arkadaşınızla yaptırması. Üstad hazretleri burada ne kast ediyor anlayamadım. İstemeyen derken nefsimiz istemediği bir arkadaşı mı kast ediyor, Anlatmak istemeyen bir arkadaşı mı kast ediyor yoksa başkaca bir şey mi? Ayrıca kimi kast ediyorsa neden istemediği mühim değil midir acaba. Belki kendisini yetersiz görüyordur. Bu durumda ne yapmak gerekir?
Onbeşinden yukarı olanlar, eğer masum ve mazlum ise, mükâfatı büyüktür; belki onu Cehennem'den kurtarır. Çünki âhirzamanda madem fetret derecesinde din ve din-i Muhammedî'ye (A.S.M.) bir lâkaydlık perdesi gelmiş ve madem âhirzamanda Hazret-i İsa'nın (A.S.) din-i hakikîsi hükmedecek, İslâmiyetle omuz omuza gelecek. Elbette şimdi, fetret gibi karanlıkta kalan ve Hazret-i İsa'ya (A.S.) mensub Hristiy...
Mecellede geçen, "1-Şiddetli zarar, hafif zararla giderilir. 2- İki Fesad Tearuz Ettiği Zaman En Hafifî
İşlenerek Büyük Olanın Çaresine Bakılır." düsturlarına binaen, ciddi borç yükü altına giren bir kimse, tefeciden faiz alarak daha büyük zararlara düşmektense, bankadan kredi çekerek daha az zararla telafi etmesi caiz olur mu?
Rahmet-i ilahiyenin en latif en güzel en hoş en şirin cilvelerinden biri olan ve bir iksir-i nurani nedir?
Umumi dersleri özel günlerde yapılan sohbetleri dinlemek sevap mıdır? İlim meclislerinde sohbete katılmanın önemini anlatabilir misiniz?
İlm-i ledün ne demektir? Bediüzzaman'ın İlmi, ledün ilmi midir?
"Mesele-i İmamet, meseleyi fer’iyye olduğu halde ziyade ehemmiyet verildiğinden meseley-i imaniye sırasına girmiş…" Bu cümleyi izah eder misiniz?
İmamlık yaparken arkamızda kimin hangi mezhepten olduğunu bilmiyoruz. O halde 4 mezhebe göremi abdest alıp namazı kıldırmak lazım?
"İman, yalnız icmâlî ve taklîdî bir tasdîke münhasır değildir. Bir çekirdekten tut, tâ büyük bir hurmâ ağacına kadar; ve eldeki aynada görünen misâlî güneşten tut, tâ deniz yüzündeki aksine kadar, tâ güneşe kadar mertebeleri ve inkişâfları olduğu gibi;.'' bu kısmı izah eder misiniz?
"İmkânın enva'ı var. İmkân-ı aklî, imkân-ı örfî, imkân-ı âdi gibi kısımları vardır." Açıklar mısınız?