"Ben kendim, belki yüz def‘adan fazla tecrübe etmişim ki; bir mü’min kardeşe adâvetim vaktinde, o adâvetten öyle bir azab çekiyordum ki, şübhe bırakmıyordu, bu seyyieme muaccel bir cezâdır, çektiriliyor." (28.lema sayfa 308)
1) Üstadımızın adavet etmesini nasıl anlamalıyız? Adavet ettiğini söylemeside de bir fazilettir ama dini emirlere en yüksek hassasiyeti gösteren ve herşeyini feda eden biri...
Malumdurki uzun yıllardan beri bir takım insanların "ufo gördüm, kaçırıldım, uzaylılara inanıyorum" gibi iddiaları var. Sahte birçok video kaydı yapıldığı gibi, henüz sahte olduğu kanıtlanamayan kayıtlar da mevcut. Bu konuda bir müslüman ne düşünmeli? Kesinlikle var ya da kesinlikle yok denilebilr mi?
Vahhabilik hakkında bilgi verebilir misiniz?
"Vahiy gölgesizdir. İlham ise gölgelidir." bunu izah eder misiniz?
Vehhabilik hakkında bilgi verebilir misiniz? Bediüzzaman Hazretleri'nin bu konuda beyanları var mı?
Ben biraz takıntılı bir insanım. Bu yüzden risale okuyordum. Okurken vesveselerimi depreştiren bir yere denk geldim. Bunu sizinle paylaşıp doğrusunu öğrenmek ve rahatlamak istiyorum. 25. Lema 20. devanın sonunda diyor ki : "Bu vehmî hastalık çok devam etse, hakikate inkılâp eder. Vehham ve asabî insanlarda fena bir hastalıktır; habbeyi kubbe yapar, kuvve-i mâneviyesi kırılır. Hususan merhametsiz y...
Bir olaydan dolayı ya da bir durum karşısında aklımıza gelenin vesvese mi vicdan azabı mı olduğunu nasıl ayırt edebiliriz, bunun ölçüsü nedir?
"Keza zalike(ذَلِكَ) zat ile sıfatı gösteren bir işaret olduğu itibariyle hem Kuranın azametine, hem azameti isbat eden sıfat-ı kemâliyeye işaret eder. Zalike(ذَلِكَ), işaret-i hissiyeye mahsus (hususi olma, sat harfi ile) iken, işaret-i akliyede kullanılması, tazim ve ehemmiyeti ifade ettiği gibi, makul olan Kur'an’ı mahsus (his yani beş duyu organına hitap eden, sin harfi ile yazılır) suretinde ...
Zulmetli münevverler bu sözü bilmeliler: Ziya-yı kalbsiz olmaz nur-u fikir münevver.O nur ile bu ziya mezcolmazsa zulmettir, zulüm ve cehli fışkırır. Nurun libasını giymiş bir zulmet-i müzevver. Gözünde bir nehar var, lâkin ebyaz ve muzlim. İçinde bir sevad var ki, bir leyl-i münevver. (Lemaat, Osmanlıca Sözler)
Üstadımızın bu cümlesini açıklar mısınız?