Arama sonuçları: 37 sonuç bulundu.

Üstad hazretleri risalelerde defaatle tarikat ve tasavvuf ile elde edilen velayetin nübüvvet denizinden bir damla olduğunu ifade eder ve mesleğimiz sahabe mesleğidir der ve tarikat berzahına girmeden hakikata ulaşılan kısa bir yoldan bahseder.Halbuki İmam-ı Rabbani hazretleri mektubatında nakşibendi tarikatının başının ta hz. Ebubekire (ra) dayandığını anlatır.Sahabenin en büyüğü olan hazreti Ebub...
Risale-i Nur'un bir çok yerinde geçen (Allah'ın vazifesine karışma kendi vazifeni yap) gibi benzer cümleler geçiyor. Allah'ın vazifesinden ne anlamamız gerekiyor? İzah eder misiniz?
Üstadımız Bediüzzaman hazreteleri için "bana yazdırıldı diyerek peygamberlik iddia ediyor" diyenlere nasıl cevap verilebilir?
Merhaba! Ben neyin sevap neyin günah olduğunu iyi bilmeme rağmen neden halâ günah işlemeye devam ediyorum? BU konuda kendimi nasıl ikna edebilirim?
"Muhterem Üstâdım! Rahmet-i İlâhiye ile bir hakîkati daha yakînen anladım. O da şudur ki: İlk şeref-i mülâkî olduğum zamanda verdiğiniz ders, bütün risâle ve mektublarda vücûdunu hissettirmektedir. Fark yalnız o dersteki mücmel hakāikin diğer derslere tafsîl, tavzîh ve ızhârından ibârettir. Demek ki, îmânı ve Kur’ân’ı esas ittihâz etmekle, dâimî bir feyiz menbaı, sermedî bir nûr kaynağı, fenâsız k...
4. Şua'nın Birinci Mertebe-i Nuriye-i Hasbiyede geçen ''Bilhassa Kur’ân’a mensubiyeti ve kabûl-ü Nebevî ve inşâallâh marzî-i İlâhî cihetiyle bir ân-ı vücûdu ve nazar-ı Rabbânîye mazhariyeti, umum ehl-i dünyânın takdîrinden daha ziyâde kıymetdar bildim.'' Bu cümledeki "ân-ı vücûdu" ifadesinden ne anlamamız gerekiyor? Bu cümleyi Risale-i Nur penceresinden izah eder misiniz? 
 Birinci sözde geçen "Biz dahi ona başlarız." cümlesini izah eder misiniz.?
Hz. Üstad'ın talebelerine yazdığı bir mektupta "Dünyevî merakâver meselelere bakıp, vazife-i bâkiyenizde fütur getirmeyiniz." Bu cümleyi nasıl anlamalıyız izah eder misiniz?
30. Lemadaki Kuddüs bahsinde geçen "Ve o evamir-i tanzifiyeyi yıldızlar, unsurlar, madenler, nebatlar dinledikleri gibi, bütün zerreler dahi dinliyorlar ki, hayret-engiz tahavvülât fırtınaları içinde o zerreler nezafete dikkat ediyorlar."  cümlesini izah eder misiniz?
Kastamonu lahikasında: "Yalnız Ashâbü’l-Fîl yerinde, ashâbü’d-dünyâ gelir. Fîl kalkar, dünya gelir. (Hâşiye-1) 1: Bu ‘fîl’ lafzının kalkmasının sırrı; eski zamanda deh­­şetli bir fîl-i mahmûdun azametine ve heybetine dayanmışlar, hücum etmişler. Şimdi ise, dünya servetine ve malına dayan­mışlar......" fil lafzının kaldırılıp dünya lafzının harflerinin hesaplamasının vechi hikmeti ne olabilir?