Arama sonuçları: 78 sonuç bulundu.

İmam Şafii Hazretlerine göre bir çizme dolusu kan aksa dahi abdest bozulmaz diye söyleniyor. Bu çokluktan kinaye midir? Yani ne kadar olursa olsun bozulmaz manasında mı?
Kâfirlerin çoklukları ve iman hakikatlerini inkârdaki ittifakları onların haklı olduğunu gösterir mi?
Risale-i nurda çoklukla talebe olmaktan bahsedilmiştir. Talebe olmanın fazileti nelerdir ve neden talebe olmalıyız?
Risale-i Nur'da özellikle Lahikalarda Karye-i İrfan tabiri çoklukla geçiyor. Burası neresidir?
"Arkadaş! Bir nev’in efradı arasındaki tevafuk ve bir cinsin envâı arasında âzâ-yı esasiyede bulunan müşabehet, sikkenin ittihadına, kalemin vahdetine delâlet ettiklerinden anlaşılıyor ki, bütün mütevafık ve müteşabihler, yani birbirine benzeyen çokluk, bir Zât-ı Vâhidin eser-i san’atıdır." Mesnevideki bu paragrafı izah edebilir misiniz?
"O edviyelerden, zîhayat bir macun istenildi. Hem hayatdar hârika bir tiryak onlardan yapılmak îcab etti. Geldik, o eczahanede, zîhayat macunu ve hayatdar tiryakı çoklukla efradını gördük."  Bu eczane örneğinde hayat sahibi bir macun ve tiryak demesinin sebebini anlayamadım?
"Sonra da acz ve nefsin itimadsızlığından neş'et eden ve işi birbirine bırakmak olan düşman-ı gaddar geliyor. Himmetin elini tutup oturtturur. Siz de [لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْ] olan hakikat-ı şahikayı üzerine çıkarınız. Tâ o düşmanın eli o himmetin dâmenine yetişmesin." Bu kısmı izah edebilir misiniz? Burada geçen nefsin itimatsızlığını nasıl anlamalıyız?
"Tefekkür, gafleti izale eder. Dikkat, teemmül; evham zulümatını dağıtıyor. Lâkin nefsinde, bâtınında, hususî ahvalinde tefekkür ettiğin zaman derinden derine tafsilat ile tedkikat yap. Fakat âfâkî, haricî, umumî ahvalâta teemmül ettiğin vakit sathî, icmalî düşün, tafsilata geçme. Çünki icmalde, fezlekede olan kıymet ve güzellik, tafsilatında yoktur. Hem de âfâkî tefekkür, dipsiz denize benziyor, ...
Öldükten sonra dirilmeye dair çevremizden verilebilecek örnekler var mı? Varsa nelerdir?
Kainata baktığımızda görerek bilerek yapılan icraatleri görüyoruz ve bunların Allah'ın varlığını ,kudreti ve ilmini gerektirdiği muhakkak. Ancak bu işleri yapan zatın ilim ve kudretinin sonsuz olduğunu nasıl anlayabiliriz?